ADA Türkiye Depremleri Paneli Düzenledi

             Afet Dayanışma Ağı (ADA) tarafından Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde düzenlenen  “Cumhuriyetin 100. Yılı ve Türkiye Depremleri “ isimli panel , Afet Dayanışma Ağı (ADA) kurucusu Selmin Balıbaş moderatörlüğünde gerçekleşti.   Jeoloji  Mühendisi Prof. Dr . Şükrü Ersoy ve öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep Gül Ünal’ın konuşmacı olarak katıldığı  panel’e  Afet Dayanışma Ağı gönüllüleri ve misafirleri  katılım sağladı.

           Jeoloji  Mühendisi Prof. Dr . Şükrü Ersoy yaptığı konuşmada dünyada ki yer hareketleri ve deprem hakkında genel bilgiler verdikten sonra 2023 Dünya risk indeksine göre 193 ülke arasında Türkiye’nin 30. Sırada yer aldığını belirterek, Türkiye’de 1992’ye kadar 5,5 üzerinde deprem oluşturacak 150 fayın bulunduğunu bildiklerini, çalışmalar devam ettikçe aslında bu yıkıcı olabilecek fay sayısının 500 olduğunu öğrendiklerini ve bu kadar fay sayısına sahip dünyada başka bir ülke olmadığını söyledi.  Türkiye’de depremden etkilenmeyen ya da etkilenmeyecek bir yerin olmadığını belirten Ersoy, 1912 yılından bugüne kadar olan şiddetli depremleri harita üzerinde yer ve tarihleri ile göstererek çeşitli bilgiler verdi.  Afet bölgelerinde krizi yöneten valinin öneminin çok büyük olduğunu söyleyen Ersoy örnek olarak verdiği 6,2 ve 7,2 büyüklüğünde gerçekleşen 1957 Fethiye depremlerinde 19 kişinin öldüğünü, bu kadar az sayıda olmasınıda ilk deprem sonrası deprem tecrübesi olan kaymakamın insanların evlerine girmesini yasakladığını ve peşinden gelen ikinci büyük depremde can kaybının önlendiğini söyledi.  

             1950’li yıllarda başlayan çarpık kentleşmenin acılarını günümüzde halen yaşadığımızı belirten Prof. Dr. Şükrü Ersoy  şuan da kentsel dönüşüm dedikleri projenin geçmişin islah projesi olduğunu söyleyerek “ Geçmişi düzeltmeye çalışıyoruz. 1950’ler de başlayan gecekondulaşma artık 1970’lerde mafyalaşmaya kadar gidiyor. İnsanlar artık gecekondu yapabilmek için mafyadan almak zorunda kalıyordu.  Günümüzde artık bu çarpık yapılaşmayı düzeltmeye çalışıyoruz.” Dedi.  Ersoy’un dikkat çektiği en önemli  şeylerden biri zeminin önemi, ve yapıların kalitesi ile ilgili söylediği 6,2 büyüklüğünde ki bir deprem bile 9 büyüklüğünde bir depremin yıkıcılığına sahip olur örneğiydi.  Ersoy Hocanın söylediği en çarpıcı konulardan biri ise Türkiye’de yaklaşık 450.000 Müteahhit olduğu ama akredite nüteaahit sayısının Yüz küsür  olduğuydu…

           Prof. Dr. Zeynep Gül Ünal’ın konuşmasında “ Aslında devlet biziz, bize tanınmayan bir şeyi yapmaya çalışıyorsak orda sıkıntı var demektir. İnşa ettiğimiz 18 katlı binaları da biz inşa ediyoruz. Nereye inşa ediyor olmamızı , nereye inşa etmememiz i biliyor olmamıza rağmen , projelerde ki eksiklikleri biliyor olmamıza rağmen bunu yapıyor olmamız, kuralları koyuyor olmamıza rağmen buna uymamamız sonucunda bu olaylar gerçekleşir” dedi.  Ünal Türkiye gibi afet riskli bir ülkede yaşadığımız için kendisinin de bir afet gönüllüsü olduğunu belirterek, afet gönüllülüğüne de dikkat çekerek “ Hepimiz bilinçli, eğitimli bir afet gönüllüsü olmalıyız. Bu yüzden bizde periyodik olarak tatbikatlar yapıyoruz.  Uluslararası akredite olmuş bir arama- kurtarma ekibimiz var.” Diyerek slayt eşliğinde çalışmalarından örnekler vererek karşılaştıkları sorunlar, çözümler ve önerilerini anlattı.

        Ünal’ın verdiği örnekler arasında en çarpıcı örneklerden biri, deprem afetlerinde gelen  Uluslararası  arama kurtarma ekiplerinin riskli gördükleri binalara girmedikleri, bu binalarda arama kurtarma çalışmalarının hep Türk ekipleri tarafından yapıldığı yönündeydi…

Ümit ŞENER