Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Şehitler Abidesi’ndeki törene katıldı

              Tarihin görkemli sayfalarından olan Çanakkale Deniz Zaferi’nin, 107. yıl dönümünün kutlu olmasını temenni ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Çanakkale geçilmez’ sözünü tarihe nakşeden aziz şehitleri bir kez daha rahmetle, minnetle, tazimle yâd ettiğini belirtti.

              “İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da vatanı için, bayrağı için canını feda eden güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza da bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyorum. Allah onlardan razı olsun, ruhlarını şad, mekânlarını cennet eylesin” sözleriyle konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar işgal niyetiyle gelmiş olsalar da burada toprağa düştükleri andan itibaren artık misafirlerimiz olarak gördüğümüz diğer milletlerin askerlerini de saygıyla anıyorum” diye konuştu.

“TÜRK MİLLETİ ÇANAKKALE’DE VERDİĞİ EŞSİZ MÜCADELEYLE TÜM MAZLUMLARA UMUT OLMUŞTUR”

               Çanakkale Savaşlarının, Türk milletinin vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerinin sergilendiği büyük bir kahramanlık destanı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, inanmış, inancı uğrunda ölümü gözü almış, istiklale âşık bir milletin, 107 sene önce Çanakkale’de tarihin akışını değiştirdiğini, imanlı yürekler karşısında dünyanın en güçlü ordularının hüsrana uğradığını ve işgal ruhu karşısında inancın galip geldiğinin altını çizdi.

                 Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vatanını ve hürriyetini canı pahasına korumaya kararlı bir millet karşısında durabilecek hiçbir kuvvetin, hiçbir silahın olmadığı görülmüştür. Türk milleti Çanakkale’de verdiği eşsiz mücadeleyle tüm mazlumlara umut olmuş; sömürge altındaki birçok ülke, Çanakkale’den ve daha sonra İstiklal Harbimizden aldıkları ilhamla kendi mücadelelerini başlatmışlardır. Çanakkale Zaferi bu bakımdan sadece bizim değil; Balkanlardan Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya yüz milyonlarca kardeşimizin de ortak zaferidir. Bu şanlı zafer, Türkiye’nin ve Türk milletinin olduğu kadar gözünü ve gönlünü ülkemize çevirmiş mazlum halkların da zaferidir. Hemen yanı başımızdaki mezar taşlarına baktığımızda bu hakikati çok net görebiliyoruz. Burada sadece Türkiye’nin her ilinden, her ilçesinden, hemen her köyünden kahramanların kabirleri yok. Aynı zamanda gönül coğrafyamızın dört bir köşesinden gelip burada toprağa düşen şehitlerin mezarları da var.”