Çekmeköy Serbest Meslek Mensupları Derneği (Çeksem)’in düzenlediği panelde Türkiye’de olan depremler, olması beklenen İstanbul depremi, Tsunami olasılığı ve depremden korunmak için kentsel dönüşümün önemi konularında panel düzenlendi.
Çekmeköy Serbest Meslek Mensupları Derneği’nin Çekmeköy Taşdelen Turgut Özal Kültür Merkezi’nde düzenlediği Moderatörlüğünü Kentsel Dönüşüm Uzmanı Yüksek Mimar Yaşar Kıldan’ın yaptığı panelde Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Doğa Bilimleri Merkezi dekan Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı, Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Kurucu Üyesi Avukat Ali Yüksel, Mekansal Planlama Genel Müdürü ve Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Kurucu Üyesi Ali Kemal Şahinsoy, Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Kurucu Üyesi Pervin Kınık konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr Şükrü Ersoy slayt eşliğinde yaptığı bilgilendirmede, deprem öldürmez yapı öldürür ama aynı zamanda zeminde öldürür diyerek binalar kadar binaların yapıldığı zemine de dikkat çekti. “Bir yerin zemini sağlam değilse Bursa ve Eskişehir de bile bir deprem olduğunda İstanbul’da zemine göre yüksek binalar yıkılabilir” dedi. 6 Şubat ta gerçekleşen Kahramanmaraş depremini anlatırken “1. Depremde yer 3 metre, 2. Depremde 7 metre kaydı diyerek Türkiye gerçek manada da kıtaların birleştiği bir yer kıtaların itmesiyle doğu’da yer yükseliyor batı’da ise çöküntü oluyor. Arabistan levhası kuzeye doğru her sene 15 mm hareket ederken sadece Kahramanmaraş - Hatay depremlerinde 65 saniye de 4 metre kaydı. Biz Türkiye’de 1992 yılına kadar 5,5 dan büyük deprem oluşturabilir fay sayısını 150 biliyorduk. 2012’de bu sayı 326, 2018’de ise 485 oldu. Şu günlerde de artmaya devam ediyor ve biz araştırmak zorundayız. Bunu şu yüzden söylüyorum Türkiye gerçekten yüzde 92’si deprem bölgesi ve herkes kendisini kalan yüzde 8’lık kısmında görüyor. Nerdeyse hiçbir yönetici İstanbul dışında bu konu üzerine bize bir şey olmaz mantığıyla çalışmak istemiyor. Buna kitabımda yazdığım 2005’de ki bir anımı anlatayım kitabımın imza gününde Hatay’da bir kişi nerede oturduğumu sorunca İstanbul’da Avcılar’da demiştim oda vah vah tam deprem bölgesinde oturuyorsunuz demişti kendisi de aslında tam dinamitin üzerinde oturuyor ama farkında bile değildi. Depremden 1 ay öncede Hatay’da bir konferans vermiştim Hatay Depreme Hazır Mı? Diye konferans sonrasında yönetici arkadaşlar koluma girerek çok korkutuyorsun hocam bu kadar da korkutma demişlerdi . Deprem de telefonla aradım geçmiş olsun diledim, bana hocam ne dediysen çıktı dediler, ben söyledim demekten nefret ediyorum. Beni sevmelerini değil ama beni dinlemelerini gerçekten isterdim. “ dedi.
Ersoy depremlerde Tsunami tehlikesine de özellikle dikkat çekerek “ 20 seneden beri kimse Tsunaminin varlığına inanmıyor. Bunu söyleyen akademisyenler bile oluyor. Ama tarihe baktığımızda 5 ile 15 metre arasında tsunami izlerine bile rastlıyoruz” dedi.
Konuşmacı Ali Kemal Şahinsoy ise “ Ne zaman olacağını bilmediğimiz bir felaketi bekliyoruz. Bu milli bir beka meselesidir. Ülkemizin geleceği için binalarımızı yenilemeliyiz. Depreme dayanıklı şehirler inşa etmeliyiz” dedi. Şahinsoy kentsel dönüşümle ilgili sıkıntılardan bahsederken bitişik nizamda yapılmış 250 M2’lik parsellerin sıkıntılı olduğunu, bitişik nizam boşluk bulunmayan binaların ve dar sokakların bulunduğu yerlere deprem sonrası ulaşılmanın mümkün olmadığını belirtti. Alan bazlı dönüşümlerin genellikle gecekondu bölgelerinde yapıldığını, Türkiye’de rant kapısı olarak görünen ve sıkıntı yaratan kentsel dönüşümün rant kapısı olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.
Agari ücretlilerin de rahatlıkla kentsel dönüşüm yaptırabilmesi açısından ABD ve Avrupa’da olduğu gibi vade süresinin 10 yıl ile sınırlı tutulmaması, sürenin 25 yıla kadar uzatılması gerektiğini belirtti.
Avukat Ali Yüksel konuşmasında büyük bir eksikliğe vurgu yaparak Müteahhitler ile ilgilibir kanun olmadığını bunun büyük bir eksiklik olduğunu, aynı zamanda imar kanununun kentsel dönüşümle ilgili uyumlu olması gerektiğini, revize edilmesi gerektiğini, kentsel dönüşümün felsefi açıdan da yanlış olduğunu, kentsel dönüşümde insani yaşamak açısından küçücük beton yapılara insanların mahkum olmaması gerektiğini, tek katlı evlerin yenilenmesi açısından müteahhitlerin bir bakıma kucağına atılmamasının sağlanmasını yani tek katlı evleri de aynı şekilde yenilenmesi için teşvik edilmesi gerektiğini, gelecekte gecekondunun insanların mutlu yaşayabilecekleri tek yer olacağını, herkesin küçük bir bahçeli ev hayali kurduklarını ama küçücük betonarme evlere mahkum edildiklerini belirtti.
Panel sonrası Çeksem Derneği adına Avukat Erman Çalışkan konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket ve tablo hediye etti.
Ümit ŞENER
Yorum Yazın